Ekol Yolları Aşmış

Hani ‘gözünle görmen lazım’ denir ya; Ekol intermodalda öyle bir düzen kurmuş. Gemiyse gemi, trense tren, uçaksa uçak... 20 sene önce 40-50 kişinin birleşerek ancak yapabildiği işi tek başına yapmış.

RO-RO gemisi kullanımı Türk lojistik dünyası için elbette yeni bir şey değil. Gemiyle treyler taşımacılığı yıllardır yapılıyor. RO-LA seferleri de uzun yıllardır taşımacılık ve lojistik endüstrisinin kullanımında. Fakat burada altı çizilmesi gereken şey; Ekol’ün gemi ve tren operasyonunu, tek başına ve bir bütünlük içinde yapıyor olması. Üç adet RO-RO gemisiyle Haydarpaşa-Trieste arasında düzenli hat işleten, Trieste’den de günde üç tane blok tren kaldırarak araçları Köln’e ulaştıran Ekol, tek başına bir ilki başarmış durumda.

İşin içinde başka ilkler de var elbette. Gemide boş kapasiteyi değerlendirmek adına yapılan çift kat konteyner taşıma seçeneği de bunlardan birisi. Bu uygulama, gemi başına 240-280 aralığındaki taşıma kapasitesini 300 ünitenin üzerine çıkartıyor. Geminin mevcut yüksekliğini en verimli şekilde değerlendirmek için, Ekol tarafından Polonya’da özel olarak ürettirilen alçak tabanlı platformlar da bir ilk. Bunlar, gemilerdeki kapasite kullanımını artırdığı gibi lojistikçinin ihracatçıya daha ekonomik taşıma teklifleri sunmasını sağlıyor. Gemiye iniş binişte mafi’lerin çektiği bu araçlardan trenlere aktarılan konteynerler, römorklarla birlikte yüklendikleri trenle Köln Dus Terminali’nin yolunu tutuyor. Belge yok, kontrol yok, şoför yok, harcırah yok, beklemek yok, kötü sürpriz yok, kaza yok, çevre kirliliği yok, gürültü yok, yakıt sarfiyatı yok, eskime yok, yol gözlemek yok, bazen nakliyeciyi bazen de yük sahibini çatlatan merak yok... AEO-Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikasını da alan Ekol, işlem hızına hız katmış, işi yavaşlatan ne varsa büyük ölçüde aşmış. Hafta sonuydu, geceydi, bayramdı demeden yol alıyor.  

Ekol, hayata geçirdiği intermodal projesiyle sadece ‘büyük bir lojistikçi’ olmamış, aynı zamanda eksik belgeleri, yetişmeyen siparişleri, haksız rekabet koşullarını, tarife dışı engellemeleri, sürücü kısıtlamalarını da çözmüş. İlk yatırım ve operasyon maliyetlerini düşürmüş. Römorku gemiye kadar getirip işini bitiren çekiciler başka işte çalışırken römorklar ise kah gemiyle denizde kah trenle demiryolunda yürüyor. Ekol böylece üretim için bekleyen fabrikanın tedariğini, ihracatçının malını, ülkenin ihracatını rahatlatmış. Kurduğu sistemle, RO-RO ile gidilebilen Avrupa ülkelerine yönelik taşımaların yüzde 23’ünü gerçekleştiriyor.

En üst düzeyde teknoloji kullanımı, özel yazılımlar, Ar-Ge merkezinin çalışmaları, özgün çözümler, öncü uygulamalar, müşterinin kendine özel yük takip sistemi, aynı zamanda emisyon salınımında sağlanan tasarrufun da takibi Ekol’ün başarısının özeti gibi... Anlatılan projelere de bakılırsa, Ahmet Musul yönetimindeki Ekol ekibi; dünya ticaretini ve ticaretin trendlerini izlemekle yetinmiyor, ticaret yollarını da değiştirme çabasında görünüyor… Yapılacak olanlar ya da planlananların da heyecan verici olduğunu belirtmek isterim.

Ekol’ün sistemi şimdilik tıkır tıkır işliyor. Dilerim; lojistikte yakın gelecekte hayatın nasıl olacağını gözler önüne seren bu sistem aksamaz. Türkiye’nin ve elbette insanlığın daha temiz, daha verimli süreçlerle hizmet almasına katkısını sürdürür.

İlker ALTUN 
ilker@aysberg.com


5 Mayıs 2014
Kargohaber Dergisi (Sayı:183)

Scania, SUPER Modeliyle ‘Yeşil Kamyon’ Ödülünü Kazandı
Yelken Takımının Lojistik Sponsoru Arkas Line Oldu
Scania Eğitim Laboratuvarı Konya'da Açıldı
Renault Trucks Yeni Modelleri İle Türkiye Turuna Çıkıyor
Iveco Group’un Yeni CEO’su Olof Persson Oldu
TruKKer Avrupa'da Hizmet Ağını Genişletmeyi Hedefliyor