“Türkiye, küresel ölçekte bir havacılık gücü haline geldi. Son 10 yılda uluslararası yolcu çıkışları neredeyse %70 arttı ve Türkiye, dünyada yolcu çıkışına göre yedinci büyük pazar konumuna ulaştı” dedi.
THY dahil yaklaşık 350 havayolu şirketini çatısı altında toplayan Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), İstanbul’da Türk Hava Yolları ev sahipliğinde düzenlenen IATA Dünya Finansal Sempozyumu ve Dünya Yolcu Sempozyumu kapsamında, “Türkiye’de Havacılığın Değeri” başlıklı yeni raporunu yayımladı.
Rapor, havacılığın ve havacılıkla bağlantılı olarak turizmin Türkiye ekonomisine ve istihdama katkısını ortaya koyuyor. Bulgular, sektörün ülke ekonomisinde stratejik bir rol oynadığını bir kez daha teyit ediyor.
Güncel verilerle havacılığın Türkiye ekonomisine katkısını değerlendiren rapor sivil havacılık ve bağlantılı faaliyetlerin toplamda 82,4 milyar ABD doları ekonomik değer yarattığına ve bu rakamın GSYH’nin %7,4’üne eşdeğer olduğuna dikkat çekti.
Raporda sektörün, doğrudan ve dolaylı olarak 2 milyon kişiye istihdam sağladığını ve bu rakamın 53 bininin doğrudan havayolu çalışanı olduğu kaydedildi.
Türkiye’de havacılık sektöründe kargo potansiyelinin de altını çizen raporda Türkiye’den her yıl 1,7 milyon ton hava kargo taşındığı hatırlatıldı.
Hava taşımacılığının ekonomiye katkısında iki temel kriter
IATA raporunda hava taşımacılığının bir ekonomiye etkisini ölçmenin çeşitli yolları bulunduğu belirtilerek şu değerlendirmede bulunuldu;
“Bu konuda en önemli iki gösterge, havacılık sektörünün istihdama ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) katkısıdır. Bu katkı, havayolları, havalimanı işletmecileri, hava seyrüsefer hizmet sağlayıcıları (ANSP’ler), üreticiler ve
Havacılık yalnızca doğrudan sektör çalışanlarıyla sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri, çalışan harcamaları ve turizm faaliyetleri yoluyla da geniş bir ekonomik etki yaratıyor.
Havacılık tarafından desteklenen turizm, Türkiye ekonomisinde önemli bir rol oynuyor.
Turizm faaliyetleri ülke GSYH’sine 49,6 milyar ABD doları katkı sağladı.
1,2 milyon kişi, havacılıkla bağlantılı olarak turizmden doğrudan istihdam elde ediyor.
Uluslararası turistlerin Türkiye ekonomisine katkısı ise yıllık 71 milyar ABD doları olarak tahmin edilirken, bu gelir, yerel işletmelerden mal ve hizmet satın alımları yoluyla oluşmaktadır. Rapordaki veriler, havacılık sektörünün yalnızca ulaşım altyapısının bir unsuru değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisinin büyümesinde ve istihdamın sürdürülebilirliğinde stratejik bir lokomotif olduğuna işaret ediyor.”
“Türkiye, Küresel Ölçekte Bir Havacılık Gücü”
IATA Kıdemli Başkan Yardımcısı Nick Careen, Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği güçlü büyümeye dikkat çekerek şunları söyledi:
“Türkiye, küresel ölçekte bir havacılık gücü haline geldi. Son 10 yılda uluslararası yolcu çıkışları neredeyse %70 arttı ve Türkiye, dünyada yolcu çıkışına göre yedinci büyük pazar konumuna ulaştı. Havayolları, bölgesel ve uluslararası bağlantıları güçlendirerek ticaret, turizm ve ekonomik fırsatları artırıyor.
Sektör halihazırda 2 milyondan fazla kişiye istihdam sağlıyor ve ülke GSYH’sine %7,4 oranında katkı sunuyor. Rekabetçi maliyetler, yeterli kapasite ve Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) fırsatlarının değerlendirilmesi, Türkiye’nin küresel hava taşımacılığındaki liderliğini sürdürebilmesi açısından kritik öneme sahiptir.”
Stratejik öncelikler
IATA raporda Türkiye için önerdiği stratejik öncelikleri de şu başlıklar altında ifade ettti;
-Altyapı: Türkiye’nin havalimanı yatırımları ve dijital dönüşüm süreci devam ederken, sektörle iş birliği içinde maliyet rekabetçiliği korunmalı.
-Kapasite Geliştirme: Havacılığın tüm alanlarında nitelikli iş gücü yetiştirmek, Türkiye’nin büyüme hedeflerine ulaşmasında kilit rol oynayacak.
-Sürdürülebilirlik: Türkiye, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) üretimini artırarak hem karbon azaltım hedeflerine ulaşabilir hem de bölgesel talebi karşılayabilir.