Modern İpek Yolu’na Son Bilet

Anadolu’nun ‘kuş uçmaz kervan geçmez’ yerlerinde bile yüzlerce yıldır ayakta duran kervansaraylar, imaretler, konaklar vardır. Yolcuların dinlenmelerini, rahat etmelerini sağlayacak bu yapıların önemli bir kısmı nefis mimari detaylara da sahiptir.

Tüm bunlar yolcu ve yüke verilen önemin göstergesidir. Çünkü Anadolu, doğu-batı arasındaki köprünün en önemli parçalarından olmuştur. Tarihi İpek Yolu seferleri çoğu zaman Anadolu’da biter ve buradan Avrupa’ya, Afrika’ya yükler aktarılırdı.

Son yüzyıllarda ticaret yollarının çoğalması ile önemi azalan Anadolu toprakları şimdi yeniden eski ihtişamına kavuşması için çaba sarf edilen İpek Yolu’nun ‘başrol oyuncularından’ olmak zorunda. Dünyanın üretim merkezi haline gelen Çin, mallarını batıya daha hızlı ulaştırmak için alternatifleri titizlikle inceliyor ve bu uğurda büyük paralar harcamaya da hazır. Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping 2013 yılında ‘Bir Kuşak, Bir Yol’ projesini açıkladı. Tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandırmayı hedefleyen bu proje için güzergahlarda bulunan bir çok ülkeyi tek tek ziyaret etti ve tüm ülkelerin alt yapı çalışmalarına her türlü desteği vereceklerini belirtti.

Özellikle yol üzerinde Çin’in isteklerine “hayır” diyebilecek lükse sahip bir ülke de olmadığı için Şangay’dan başlayan demiryolu, bazı bölgesel sorunlara rağmen Avrupa’nın en uç noktasına kadar gelebiliyor artık. Şimdilik Macaristan’a kadar 15 günde gelen bir tren, gün gelecek bir haftada Almanya’ya kadar ulaşabilecek. Çünkü Çin, zamanla tüm hattı yüksek hızlı trene uygun hale getirmek için bütün giderleri üstlenebileceğini açıkladı. Denizyoluyla bir ayda gelebilen ürünlere bağlı bir ticaret artık sürdürülebilir değil. Dünya eskisinden daha hızlı dönüyor ve ticaretin zaman kaybına tahammülü yok.

Ne yazık ki tüm bu gelişmeler ‘Türkiyesiz’ gerçekleşiyor. Çin-Avrupa demiryolu hattında Türkiye oyundan çıktı bile. Orta Asya’dan geçen trenler Rusya üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. Kuzey Afrika, Arap Yarımadası gibi bölgelere taşımalarda rol şansı var. Oyunda saf dışı kalmamak için en büyük kozumuz olan Hazar Koridoru için son dönemde atılan adımlar yerinde ama yeterli değil. Türkiye, hem bölgesel siyasi sorunların çözümünde hem de bu zenginlik zincirinin diğer halkalarını oluşturan ülkelerle işbirliği ve ilişkilerde belirleyici, en azından çok daha etkili olmalıdır.

Yoksa modern kervansaraylarımız, yollarımız hızla ‘kuş uçmaz kervan geçmez’ bir görünüme bürünecekler. 

 

İlker ALTUN
ilker@aysberg.com

Kargohaber Dergisi (Sayı:224)

Scania Eğitim Laboratuvarı Konya'da Açıldı
Renault Trucks Yeni Modelleri İle Türkiye Turuna Çıkıyor
Iveco Group’un Yeni CEO’su Olof Persson Oldu
TruKKer Avrupa'da Hizmet Ağını Genişletmeyi Hedefliyor
Otokar, Atlas Kamyon Ailesine İki Yeni Model Ekledi