Soğuk Zincir

Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nde soğuk zincir “gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendi özelliklerini koruyabilmesi için uygulanması zorunlu olan soğuk muhafaza, soğuk taşıma ve benzeri işlemlerinin tamamı” olarak tanımlanmaktadır

Çabuk bozulabilen gıdaların özellikleri nedeniyle hammaddenin tedarik edilmesinden başlayarak tüketim aşamasına kadarki tüm süreçlerde soğuk zincirin bozulmaması gerekmektedir. Bu durumu engellemek için soğuk lojistik yönetimini etkileyen faktörler arasında; sıcaklıkta meydana gelen sapmalar, ürünlerin raf ömrü veya depolamada oluşabilecek aksaklıklar yer almaktadır. Patojen mikroorganizmalar 5 derecenin üzerindeki ısılarda gelişebildikleri için, besinler 5 dereceden daha düşük ısılarda muhafaza edilmelidir.

2012 yılında ATP Konvansiyonu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte Soğuk Tedarik Zinciri Lojistiği Türkiye’de önemli bir ilerleme kaydetmeye başlamıştır. 2011 verilerine göre, üretim yerlerinden tüketiciye ulaşana kadar hasat metotları, ambalajlama, depolama, taşıma, raflama ve tüketim alışkanlıklarının yanlışlıkları neticesinde üretimin yüzde 25’i düzeyinde kayıp yaşandığı saptanmıştır. Soğuk zincirden yararlanmama nedeniyle yaşanan kaybın; 14,2 milyar liralık değere sahip 10,5 milyon ton ürüne ulaştığı açıklanmıştır. Konvansiyonla; kullanılan araçların üretimlerinde ve teknik donanımlarında, ürünlerin hangi metotla taşınacaklarının belirlenmesinde, doğru ısı derecelerinde taşınma, ürünlerin niteliklerine göre etiketlenmesi gibi zorunlulukların getirilmesi, üretimden nihai tüketiciye kadarki süreçlerin daha sağlıklı olması amaçlanmıştır.

Devam eden yıllarda üretim ve dış ticaret rakamlarında olumlu değişimler yaşanmıştır. Türkiye’de 2014 yılında 28,5 milyon ton sebze ve 16,9 milyon ton meyve olmak üzere toplam 45,4 milyon ton üretim gerçekleştirilmiştir. Bu rakamlarla Türkiye, dünya tarımsal üretiminde 31 üründe, ihracatta ise 21 üründe ilk 5'te yer almayı başarmıştır. Domates en yüksek ticaret hacmine sahip ürün konumundadır.

Rusya, Türkiye tarımsal ürün ihracatında en önemli ve ilk sıralarda gelen ülkelerden biridir. İhracatta ülke grupları yüzde olarak 51 BDT, 27 AB, 17 Ortadoğu, 3 Diğer Avrupa ve 2 diğer ülkeler şeklinde sıralanmaktadır. Türkiye’de meyve ve sebze endüstrisi organizasyonları, ürünlerin Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ile Ortadoğu’ya pazarlanması için önemli oranda devlet desteği almaktadırlar.

Devlet desteğine rağmen Türkiye’de taze gıda taşımacılığı çoğunlukla gerekli ısı kontrolleri olmadan yapılmakta, nakliye ve paketlemede ürün kaybına neden olan ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu durum negatif olarak görülse de bir yandan da Türkiye’yi soğuk hava depoculuğu ve soğuk tedarik zinciri lojistiğinde en yüksek büyüme oranına sahip ülkelerden biri haline getirmektedir.

***

Sizlerle yayınlarımıza ilişkin bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. İletişim Fakültesi mezunu, genç yaşına rağmen sektörel gazetecilik alanında oldukça deneyim kazanmış, bir o kadar da ulusal medyada ekonomi gazeteciliği yapmış bulunan Erol Barış, yeni editörümüz olarak aramıza katılmış bulunmaktadır. Kendisinin ticari araçlar, taşımacılık ve lojistik sektöründe başarılı çalışmalar yapacağına ve sektöre olumlu katkılarda bulunacağına inanıyorum. Hem yayınlarımızı ve şirketimizi sektörümüze karşı hem sektörümüzü en geniş kamuoyuna karşı hem de ülkemizin ticari taşıtlar, taşımacılık ve lojistik endüstrisini uluslararası kamuoyuna karşı en iyi şekilde temsil edeceği inancıyla kendisine başarılar diliyorum. 

İlker ALTUN
ilker@aysberg.com

Kargohaber Dergisi (Sayı:199)

Scania, SUPER Modeliyle ‘Yeşil Kamyon’ Ödülünü Kazandı
Yelken Takımının Lojistik Sponsoru Arkas Line Oldu
Scania Eğitim Laboratuvarı Konya'da Açıldı
Renault Trucks Yeni Modelleri İle Türkiye Turuna Çıkıyor
Iveco Group’un Yeni CEO’su Olof Persson Oldu
TruKKer Avrupa'da Hizmet Ağını Genişletmeyi Hedefliyor