DAIMLER’İN Almanya’da büyük ölçekli üretim teknolojisine sahip Wörth fabrikasında geliştirilen ve üretilen ağır hizmet kamyonu Zetros, 10-11 Mart 2010 tarihleri arasında Stuttgart’ta Avrupa basınına tanıtıldı.
25,0 veya 27,0 ton maksimum ve 16,5 veya 18,0 ton brüt araç ağırlığı olan iki akslı araçların yanı sıra üç akslı olarak da üretilen Zetros kamyonlar, ağır off-road uygulamalar için modifiye edilmiş. Zetros’da kullanılan tüm parçalar test edilmiş ve Mercedes-Benz kalite standartlarına uygun olarak en zor arazi uygulamaları için geliştirilmiş. Kabin arkası motor teknolojisiyle üretilen Zetros kamyonlar, aşırı yaz ve kış yol testlerine tabi tutulmuş. Zetros’un modüler olarak geliştirilen sürücü kabini sayesinde müşteriler, maliyet tasarrufu sağlayabiliyor. Zetros’un üretildiği bantta aynı zamanda Unimog’un üç modeli ve ayrıca Econic düşük taban araç üretimi de yapılıyor.
Mercedes-Benz Zetros, 240 kW (326 hp) ve 1200 arasında 1300 Nm tork üretebilen 7,2 litrelik altı silindirli OM 926 LA motora sahip. İki farklı şanzıman seçeneği ile pazara sunulan Zetros’da 8 ileri manuel şanzıman ve Allison 3000 SP / PR otomatik şanzıman (tam otomatik) kullanılıyor.
Zetros; petrol rafinerileri, büyük inşaat projeleri, orman itfaiye hizmetleri, doğal afetlerle mücadele, yolcu taşımaları, itfaiye, mobil atölye, vinçli araçlar, hava platformu, ambulans, madencilik, mobil jenaratör, damper, tanker, keşif, tehlikeli madde taşımaları ve sondaj faaliyetleri gibi çok geniş ve özel bir kullanım alanına sahip.
Zetros’un her iki ön ve arka aks süspansiyonu parabolik yaylı olarak üretiliyor. Süspansiyon sisteminin tüm tasarım özellikleri, yüksek derecede sert off-road uygulamalarında sürüş konforu ve diğer tüm ihtiyaçları karşılamak için ayarlanmış. Zetros’un şasi çerçevesi ise dayanıklı bir merdiven tipi çerçevedir.
160 ülkede 5 bin adedin üzerinde satılan Zetros, güvenli ve ergonomik sürüş açısından avantaj sağlayan bir araç. Zetros’un gövdesi ve şasisi, üç noktalı montaj tekniği ile birleştiriliyor.
Yarış Pürsün: “Bizim İçin Türkiye Pazarı Çok Önemli”
DAIMLER’İN Almanya’nın Stuttgart şehrindeki fabrikasının üretimden sorumlu direktörü Yarış Pürsün ile Stuttgart’ta bir araya geldik. Yarış Pürsün, sorularımızı içtenlikle yanıtladı.
- Sayın Yarış Pürsün, buradaki çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?
- Ben Almanya’da doğmuşum. Babam gazeteciydi ve buraya iki seneliğine gelmişler ama daha sonra şartlar kalmalarına neden olmuş. Ben Almanya’da fizik okudum. Daha sonra bir danışmanlık şirketinde çalışmaya başladım ve bu beş sene sürdü. Daha sonra Daimler’den teklif geldi ve 11 sene önce Mercedes-Benz kamyon grubunda çalışmaya başladım. Yani hep Mercedes-Benz kamyon grubunda görev yaptım. Finans bölümünde çalıştım ve üç sene öncede bu göreve geçtim.
- Fizik okuduktan sonra finans bölümünde çalıştınız ve şimdi bu görevdesiniz bunu neye bağlıyorsunuz?
- Danışmanlık şirketindeki beş yıllık çalışmam benim için bir üniversite eğitimi gibiydi. Sanırım çok faydasını gördüm.
- Görev tanımlamanızı yapabilir misiniz?
- Üç tane görevim var. Dünya çapında üretimden sorumluyum ve aynı zamanda Stuttgart’daki fabrikanın direktörüyüm.
- Bu saydığınız görevlerde bir Türk’ün bulunması bizim için gurur verici bir durum. Mercedes’in ulaştığı pazarlarda kamyon piyasasının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
- İki şey söylenebilir. Uzun vadede bu pazar büyüyecek. Çünkü ekonominin gelişimiyle birlikte taşımacılık işi her zaman gelişmiştir. Dünya globalleştikçe ona göre de kamyon ihtiyacı artacaktır. Biz kamyon pazarından çok umutluyuz. İkincisi bu kriz hepimizi çok etkiledi. Şu anda yüzde 50’lik bir gerileme var. Bu süre içinde çift vardiya çalışmamıza devam ettik ama bazen haftada üç gün çalışmak durumunda kaldık. Kriz öncesinde 115 bin rakamlarını görmüştük ancak şimdi 100 bin rakamının altına düştük. Toparlanmak ve eski rakamlara ulaşmak için bir öngörüde bulunmak zor ama en az 2-3 seneyi bulacağını düşünüyorum. Bizim için Türkiye pazarı çok önemli, bizim kadar Türkiye’de fabrika ve ürün yatırımı yapan başka bir şirket yok. Bu konuda çok doğru karar verdiğimizi düşünüyoruz. Tabiî ki inişler çıkışlar var ama Türkiye pazarını uzun vadeli düşünmek gerekiyor. Biz artık Mercedes olarak bir Türk şirketi olduk. Bu bizim bir özelliğimiz, başka şirketler gibi değiliz.
- Daimler olarak böyle düşündüğünüz için yatırımlarınızı artırdığınızı söyleyebilir miyiz?
- Bu şekilde insanları kazanabildiğimizi düşünüyorum. 20-30 senelik bir varlığımız var kamyon pazarında ve bizim müşterilerimiz çok uzun vadeli düşünüyorlar. Girip çıkacağınız 1-2 yıllık stratejiler Türkiye’ye uymuyor. Müşteriler kamyonu aldıktan sonra servisi, yedek parçasını istiyorlar ve bunu 15-20 sene sonra da talep ediyorlar. Bunu da Türkiye’de kimse bizim gibi yapamıyor.
- Aksaray’ın büyüme olasılığını nasıl görüyorsunuz? Brezilya boyutuna gelebilir mi?
- Türkiye’nin iç pazarı Brezilya boyutuna gelemez. Çünkü Brezilya daha büyük bir ülke ve Türkiye’nin 2-3 katı nüfusa sahip. Türkiye’nin ekonomi alanında ödevlerini yapması gerekiyor. Türkiye geliştikçe biz de varız.
- Krizde kamyon üretimi düşen, finansal sıkıntıya giren firmalardan sizin satın almanız konusunda teklifler öneriler oluyor mu?
- Biz pazarda çok büyük ve dominant olduğumuz için başka şirket alma şansımız yok. Rekabet kurulu buna izin vermez. Onun dışında biz kendi ürünlerimize ve müşterilerimizin isteklerine bakmak ve en iyi servisi vermek istiyoruz. Bir şeye para yatıracaksak başka bir şirkete değil de müşterimize katkı sağlayacak unsurlara para yatırmak istiyoruz.
- Bazı rakipleriniz Çin’de fabrika kurarken siz neden kurmadınız?
- Çin’de faaliyet gösteren bir üreticiyle görüşüyoruz. Belki onlarla birlikte bir şirket kurabiliriz. Bizim Çin stratejimiz çok basit. Her sene çok iyi fiyatla 2 bin adet Actros satıyoruz. Çünkü standart segmentte biz 10-15 bin Avro’ya kamyon satamayız. Mercedes olarak biz bunu yapamayız.
- Mercedes kamyonların satılmadığı tek kıta Kuzey Amerika mı?
- Kanada, Amerika ve Meksika’yı içine alan bölge dışında tüm dünyada satışımız var. Buradaki Euro 4, Euro 5 gibi emisyon standartlarına benzeyen satış yapmadığımız o bölgenin de kendine özgü bir standardı var ve orada bu standarda özel araç üretmek gerekiyor. Bu durum, o bölgede satış yapmayışımızın önemli nedenlerinden birisini oluşturuyor. Üretim ağımızı ise Brezilya, Türkiye ve Almanya oluşturuyor. Bunların içinde Türkiye’nin 3 tane görevi var. Birincisi iç pazar, ikincisi ihracat yani dünya satışı için ek kapasite, üçüncüsü bölgesel bir üretim noktası merkezi ama bunun için öncelikle Ortadoğu’da bir barış sağlanması gerekiyor. Biz Mercedes olarak Ortadoğu ülkelerine büyük bir istekle satış yapmak isteriz ama öncelikle barış ortamı gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.