Geçtiğimiz yılı hedeflenenin de üstünde yüzde 60 oranında organik büyüme ile tamamlayan Etis Lojistik, başta entegre lojistik olmak üzere, insani yardım lojistiği ve dağıtım lojistiği alanlarında hem İK, hem IT ve hem de varlık yatırımı planladığı 2015 yılını 240 milyon Türk Lirası ciro ve yüzde 15 büyüme ile kapatmayı hedefliyor.
Geçtiğimiz yılı hem sektör hem de Etis Lojistik için değerlendiren Etis Lojistik Genel Müdürü Erdal Kılıç, 2014 yılı başında Etis’in büyüme hedeflerini belirlerken öncelikle ana omurga faaliyet olan entegre lojistikte bunu sağlamayı öngördüklerini söyledi. Etis’in 2014’ü yüzde 60’lık organik bir büyüme ve 210 milyon Türk Lirası ciro ile kapattığı bilgisini paylaşan Kılıç, “Bu rakam 2014 yılbaşında öngörülenin yüzde 10 üstünde oluştu. Son 3 yılda ortalama yüzde 50 civarında büyüyen bir lojistik organizatör hem sektörün alışkın olmadığı hem de sürdürülebilirlik açısından yönetilmesi gereken önemli bir büyüme trendi demek. Böyle bir büyüme hacmi hem bize hem sektöre kuşkusuz önemli bir ivme de kazandırıyor” diye konuştu.
Kılıç, “Son 3 yılda her yıl ortalama yüzde 50 büyüyen bir şirketten bahsediyoruz. Bu oran da sizi gerçekten büyük bir lojistik organizatör haline getiriyor. Bu noktada 2015 yılı Etis’in özellikle dağıtım lojistiği alanında önemli adımlar attığına şahitlik edecek. Dağıtım lojistiğinin omurgası olan entegre lojistik hizmetlere ile 2015 yılı için Etis olarak 240 milyon Türk Lirası ciro öngörüyoruz. Bu da yüzde 15’lik bir büyüme hedefi demek oluyor” diyerek 2015 yılı hedeflerini de açıkladı.
Etis Lojistik’in, hızlı saha kabiliyeti, Türkiye’nin 13 merkezindeki operasyon noktaları ile hizmet sunduğu müşteriler için uçtan uca bir lojistik organizasyonu sunma yeteneğine sahip bir kurum olduğunun altını çizen Kılıç, Etis’in bu yeteneği ile 2015 için başta entegre lojistik olmak üzere, insani yardım lojistiği ve dağıtım lojistiği alanlarında hem İK, hem IT ve hem de varlık yatırımı planladığı bilgisini verdi. “Bu anlamda biz de bulunduğumuz sektörde gerek karayolu ile ilgili olan yatırımlar, gerek limanlarda ve demiryolu ile ilgili yatırım planlarımız olduğunu söyleyebiliriz. Ancak yatırımları mümkün olduğu kadar bir ekosistem çerçevesinde götürmeye çalışıyoruz” diyen Erdal Kılıç, tüm yatırımları Etis Lojistik yapsın yerine Etis Lojistik’in hedeflerini paylaşan ve onunla beraber büyüyen ve büyüyecek olan aynı değer zincirine bağlı bir şirketler grubu olarak yatırımları yapmak istediklerini aktardı.
“Sektörde demiryolu yatırımları ağırlık kazanacak”
Sektör için 2015 yılını değerlendiren ve öngörülerini üç başlık altında toplayarak analiz eden Erdal Kılıç, “Bunlardan ilki 2023 hedeflerine ulaşmak çerçevesinde anlaşılmış orta vadeli programın içerisinde lojistik yatırımlar ve bunların ortaya çıkardığı fırsatların konuşulacağına inanıyoruz. Bu kapsamda lojistik köylerin demiryolu yatırımlarının ve liman, liman arkası yatırımların takip edileceğini ve oralarda yeni yatırımlar hayata geçeceğini düşünüyoruz. Bir diğer başlıkta ise demiryolunda serbestleşmeyi getirecek olan Kanun var. Kanun çerçevesinde yeni yatırım fırsatları ve sektöre yurt içi yurt dışı yeni yatırımcıların gelmesi beklenmelidir. Bu anlamda Türkiye ve yakın bölgesi ile olan ilişkilerinde lojistik sektöründeki demiryolu etkinliğinin ve payının artmasını bekliyoruz. Bunu ilk madde ile birlikte düşündüğümüzde yatırımların artışının demiryolu tarafında daha yoğun gerçekleşeceğini beklemek mümkün. Son olarak da kabotaj deniz taşımalarının ağırlığının daha çok artacağına, bu anlamda özellikle Marmara Denizi’nde RO-RO pazarının hareketleneceğine inanıyoruz. Böylece İstanbul’un her iki yakasındaki lojistik hareketin güney Marmara bağlantılarının çok yönlü gelişeceği düşüncesindeyiz” tespitlerinde bulundu.
“RO-RO pazarında büyük gelişim fırsatları var”
“Yol olmadan ticaret olmaz. Gerek Türkiye’nin 2023 hedefleri ve gerekse orta vadeli programda (OVP) belirtilen ekonomik hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için lojistik sektörünün gelişimi olmazsa olmaz bir konumda bulunmaktadır. Bu da lojistik sektörünü stratejik seviyede ele alınması gereken bir alan olarak tanımlamayı gerektirmektedir. Bu anlamda Sayın Başbakanımızın açıkladığı ‘taşımacılıktan lojistiğe’ geçiş vizyonunu paylaşıyoruz. Lojistik sektörünün ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımlarının planlanması ve koordinasyonu bu stratejik hedeflerin yakalanması açısından büyük önem arz etmektedir” görüşünü savunan Kılıç, yakın ve orta vadede sektörün riskleri ve fırsatlarını değerlendirdi.
Sektörün geleceği ile ilgili değerlendirme yaparken tüm taşıma modlarını ayrı ayrı incelemek gerektiğini vurgulayan Kılıç, karayolu taşımacılığındaki en önemli riskleri; regülasyonlara uyulmaması, yakıt fiyatlarındaki istikrarsızlığın navlun fiyatlarına olan etkisi ve araç sahipliğinin büyük oranda bireysel olması olarak sıraladı. Demiryolu tarafında ise serbestleşmenin tamamlanması sonrasında sektör için çok önemli fırsatların var olacağını ifade eden Kılıç, “Yoğun olarak faaliyette bulunduğumuz deniz taşımacılığında ise alternatif taşımacılık yollarının gelişmesi açısından gerek kabotaj taşımalarında ve gerekse RO-RO pazarında büyük gelişim fırsatlarının var olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.