• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 19 °C

Tedarik Zincirinde Trendler Değişiyor

Tedarik Zincirinde Trendler Değişiyor
​GELİŞEN teknolojinin tedarik zincirine uyarlanması rekabet anlamında büyük avantaj yaratıyor. Çıtayı yükseltmek adına, doğru tedarik zinciri uygulamalarının sürdürülebilirliği önemli bir yere sahip.

Sürdürülebilirlik ana başlığı altında 9-10 Nisan 2008 tarihlerinde 10’uncusu gerçekleştirilen Lojistik Yönetimi Zirvesi’nde global gelişmeler hakkında bilgiler aktarılırken sürdürülebilirliğin sağlanması adına dünya ve ülke örnekleri paylaşıldı. Sürdürülebilirliğe odaklanılırken insan faktörünün de vurgulandığı Zirve’de “Tedarik zincirinde başarı ve insan” konusu da mercek altına alınarak, kaliteli insan kaynağı bulmaktaki sorunlar ve beklentilerin nasıl karşılanacağı konusu tartışıldı.

Ekol Lojistik sponsorluğunda gerçekleştirilen Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Ekol Lojistik Genel Müdürü Cem Kumuk, günlük yaşantının ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen lojistik kavramının henüz çok sık kullanılan bir terminoloji olmadığına dikkat çekti. Lojistik sektörünün doğrudan ya da dolaylı olarak tüm sektörleri kapsadığını ifade eden Kumuk, “Amerika'dan aldığımız bir DVD film, iki gün içinde elinize ulaşıyorsa ve üreticiyle sizin aranızda sadece bir lojistik hizmet sağlayıcı yer alıyorsa, bu lojistiğin hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu kanıtlar” dedi.


Yeşil Tedarik Zinciri

Küresel ısınma nedeniyle doğal kaynakların giderek yok olduğu günümüzde “Yeşil Tedarik Zinciri” de önemini artırıyor. Operasyon ve Çevre Yönetimi Profesörü Charles J. Corbett, yapılanaraştırmaların; firmaların yüzde 60’ının lojistikteki tüm taraflar için çevreye duyarlılığa önem verdiklerini gösterdiğini açıkladı. Yeşil tedarik zincirine geniş bir perspektifle bakılması gerektiğini vurgulayan Corbett, çevreye daha az zarar vermek adına hibridli araçların kullanılmaya başlandığını, yine atık azaltmak için ambalajlarını değiştiren firmaların olduğunu belirtti. Yine doğru tedarik zinciri uygulamalarıyla nakliyenin de azalacağını ve böylelikle çevreye salınan karbondioksit miktarının düşeceğini kaydeden Corbett, özellikle ABD’de yaygın olan yeşil bina uygulamalarının da diğer bir alternatif olduğunu bildirdi.

Emekli Tedarik Zinciri ve Operasyon Direktörü Ger Clarke ise modern tedarik zinciri yönetiminde paradigma değişiklikleri konusu üzerinde durdu. Tedarik zincirini iyi anlama konusunu firmaların sadece yüzde 15’inin halledilmiş durumda olduğunu söyleyen Clarke, firmaların çoğunda uzman eksikliği sorunu olduğunu vurguladı. Tedarik zinciri konusunda optimize çözümlere ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek küresel bir resim düşünülmesi gerektiğini kaydeden Clarke, “Günümüz dünyası çok değişti. Krizler tüm dünyayı etkiliyor ve sadece dolar peşinde koşuyoruz ve maalesef tedarik zinciri açısından geniş ufkumuzu yitiriyoruz. Oysa ki firmalar için çok önemli olan ciro artışı, işletme maliyetlerinin düşürülmesi, sabit sermaye giderleri ve işletme sermayesinin verimliliği gibi konuların hepsi doğru tedarik zinciri yönetimi ile sağlanabilir” şeklinde konuştu.

Firmaların uygulama örneklerinin de paylaşıldığı Zirve’de Cadbury Kent’in müşteri odaklı tedarik zinciri yönetimini anlatan Cadbury Kent Lojistik ve Müşteri Operasyonları Genel Müdürü Ahmet Tansık, müşterinin ne istediğinin firma tarafından çok iyi bilinmesi gerektiği gerçeğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini ve bu anlamda tedarik zincirinin müşteriden başladığını bildirdi. Firmaların departman odaklı çalışmak yerine süreç odaklı çalışmaları gerektiğini vurgulayan Tansık, sürdürülebilirlik için tedarik zincirine uzun dönemli bakılması gerektiğini ve kaynak optimizasyonu için entegre IT sistemlerinin kullanılması gerektiğini açıkladı.


Kırılgan Tedarik Zinciri Kontratlarını Yönetmek

“Kırılgan Tedarik Zinciri Kontratlarını Yönetmek” konu başlığında bir sunum gerçekleştiren Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çağrı Haksöz, tedarik zinciri kontratlarının, toplam zincir karlılığını artırdığını ve zincir oyuncularına fiyat ve satılan miktarda esneklik sağladığını açıkladı. Bu kontratların tedariğin belli periyodlarda sürekliliğini sağlamak adına da önemli olduğunu belirten Haksöz, kontrat hazırlama aşamasında dikkat edilmesi gereken konulara da değindi.

Yöneticilerin, belirlenen fiyat, el değiştiren ürün miktarı yanında, tedarikçinin ve ürünün özel risklerini de göz önüne alarak özel kontrat risklerini yönetmeleri gerektiğini vurgulayan Haksöz, “Fiyat, miktar ve kontratın bozulma/kırılma durumunda ödenecek cezalar akıllıca tasarlanılmalı. Spot talep ve talip arasında pozitif bir ilgileşim varsa uzun dönemli kontratlarla alım uygun olur. Ancak gerekli olandan fazla kontratla alıma yönelmek şirketi büyük mali kayba uğratabilir. Talep ve spot fiyat riskleri yüksek olan pazarlarda kontrat ceza tasarımı daha önemli hale gelir. Bu durumda karlılık değil, karlılığın değişkenlik ve oynaklığı da göz önüne alınmalıdır” şeklinde açıklama yaptı.
 

Yaptığı konuşmada denizaşırı outsourcing’in global ekonomilerde çelişki ve fırsatları konusuna değinen Tennessee Üniversitesi Pazarlama ve Lojistik Bölümü, Yardımcı Doçent Funda Şahin şunları söyledi: “Denizaşırı outsourcing kararı, uzun vadede verilmesi gereken bir karardır. Ülkelerin verdiği teşvikler denizaşırı outsource’u cazip kılıyor. Zaman içerisinde esneklik ve maliyetlerde düşüklük sağlıyor. Yeni piyasa ve yeni teknolojilere fırsatlar sunuyor. En büyük avantaj da 24 saatin kullanılabilmesidir. Örneğin, ABD’de bulunan bir firmanın çağrı merkezi çalışanları mesaiyi tamamladığında gece 12’den sonra çalan telefonlar firmanın Hindistan’da bulunan çağrı merkezi çalışanlarına düşüyor. Çünkü saat farkından dolayı Hindistan’da mesai başlamış oluyor. Fakat bu avantajların yanında belli riskler de mevcut. Görülmeyen ya da gizli kalmış maliyetler risk yaratabilir. Düşük insan maliyeti avantajdır ancak bu iş için verilen eğitim masrafları göz ardı ediliyor. Yine pazarın hareketliliği her zaman olumlu sonuçlar vermeyebilir. İşinizi outsource ettiğiniz ülkedeki ekonomik ve politik sorunların yansıması olabilir. Yine performansın ölçülememesi de risk yaratabilir. Hiç dikkate alınmaya kültürel farklılıklar da sorun çıkarabilir. Örneğin ABD vatandaşı, çağrı merkezini aradığında karşısına Hintli birinin çıkmasını istemeyebilir çünkü aksan nedeniyle anlaşamama durumları olabilir.”
 

Tedarik zincirinde ortaklıklar önem kazanıyor

İleri düzeydeki teknolojinin sürekli olarak değiştiğine ve geleneksel yazılım modellerinin artık bittiğine dikkat çeken Microsoft Çapraz Endüstri ERP & Tedarik Zinciri Dünya Direktörü Colin Mason, eski ERP sistemlerinin çok kurumsal yapılı sistemlere uygun olmadığını ve günümüz tedarik zincirlerinde yaşanan değişime yetişemediklerini açıkladı. Bu anlamda teknolojik yeniliklerin sürekli takip edilmesinin firmalar için önem kazandığını ifade eden Mason konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tedarik zinciri konusunun son yıllarda revaçta olduğunu görüyoruz. Şirketler tedarik zinciri performansının şirket performansı için çok önemli olduğunu gördüler. Günümüz tedarik zincirleri artık size ait değil. Tedarik zincirinde ortaklıklar önem kazanıyor. Doğru ortakla çalışmak, bilgi sitemlerini ortak kullanımı, ortak katma değer yaratabilmek işbirliği sağlayabilmek çok önemli. Kısacası çoklu işbirliği gelecekte önem kazanacak diyebiliriz. Yalnız bu çoklu işbirlikleri karmaşıklığı da artıracak. Bu anlamda şirketler arası işbirliği için sistemler arasında konuşabilirlik ve tüm tarafların görünürlüğü çok önemli. Tedarik zincirine katılan insan sayısı giderek artıyor. Neredeyse şirket içindeki herkesin tedarik zincirine katıldığını görüyoruz. Bu anlamda kurumsal işbirlikleri için ileri planlama ihtiyacı doğuyor.”
 

Türkiye ve dünyadaki tedarik zinciri trendlerine değinen Unilever Algida Fabrika ve Lojistik Tedarik Zinciri Müdürü Şahin Ali Gökçelik, uçtan uca tedarik zincirinin Türkiye’de henüz net olarak algılanmadığını ifade etti. Tedarik zincirinden beklentinin kar yaratması yönünde olduğunu kaydeden Gökçelik konuşmasını şöyle sürdürdü: “Önceleri maliyet odaklı bir görüş varken artık tedarik zincirinden beklenen büyümeyi tetiklemesi ve esnek olması yönünde. Tedarik zincirindeki trendlere baktığımızda; ilk olarak zincirin bütün olarak üretildiği uçtan uca tedarik zinciri uygulaması görülüyor. İkinci olarak sürecin tamamen müşteri taleplerine göre ayarlandığı tedarik zincirleri karşımıza çıkıyor. Son trend ise; “Triple-A Supply Chain” denilen tedarik zinciri uygulaması. Bu uygulama anlık değişkenlere ve büyümelere yanıt verecek esnek bir tedarik zinciri yöntemidir. Artık ürün değil, tüketici, fiyat değil; maliyet, yer değil; kolaylık, promosyon değil; iletişim var. Modellerse giderek kompleks hale geliyor. Çünkü bir yerde kurulan model başka bir şerde çuvallayabiliyor. Yine son dönemde ekonominin tedarik zincirine etkisi gözleniyor. Toplam maliyet önem kazanıyor ve maliyet savaşı güçleniyor. Demirbaş azatlımı ve değişkene sağlama önem kazanıyor.”
 

Satın alma, finansal araçlarla desteklenmeli

INSEAD Yöneylem Araştırma Profesörü Enver Yücesan ise, tedarik zinciri yönetiminde kritik nokta olan satın alma konusuna değindi. Petrol, mısır, et, buğday gibi hammaddelerin fiyatlarındaki sürekli artışın pazarda risk yarattığını kaydeden Yücesan, yıllık tedarik giderlerini; işletme, satın alma ve riske karşı koruma kararlarının etkilediğini bildirdi.

Karlılık hesaplaması yapılırken öncelikle ürün ve piyasa yapısının incelenmesi gerektiğini söyleyen Yücesan, risk yönetiminde kullanılabilecek ilintili piyasaların saptanması gerektiğini vurguladı. Yine geçmiş veriler incelenerek amaca uygun göstergelerin belirlenmesi gerektiğini belirten Yücesan, “Öncelikle risk yönetimi stratejilerini uygulayabilmek için firma bazında sağlam bir altyapı kurulması gerekir. Özetle söyleyecek olursak; rekabetin çeşitlendiği ortamda satın almanın finansal araçlarla desteklenmesi gerekir. Finansal araçların sıkı denetim altında tutulması ve uygulamanın yerleşik muhasebe kurallarına tabi olması şarttır. Özellikle gerçek harcamalardaki risk açıkça ölçülmeli ve kontrol edilmelidir. Asıl uygulamaya geçmeden önce de kısıtlı deneyler yapılmalıdır. Yani koşmayı öğrenmeden önce yürümeniz gerekiyor” dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
MAİL BÜLTENİ ABONELİĞİ
Güvenlik Resmi
Mail adresinizi kaydederek en güncel haberlere kolayca ulaşabilirsiniz
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Kargo Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (+90-212) 217 49 59 (Pbx) Faks : (+90-212) 211 62 77