1992 yılında Teksim Gümrük Müşavirliği olarak faaliyete başladıklarını ve müşterilerinin yüzde 80’inin de otomotiv ve tekstil ağırlıklı faaliyet gösteren Bursa firmaları olduklarını ifade eden Bis Kargo Ltd. Şti. Genel Müdürü Nurettin, “Bu sektörlerde faaliyet gösteren firmaların parsiyel ithalat taşımaları gelirdi, buradan da havaalanına, kooperatiflerle çok yüksek navlunlarla Bursa’ya giderdi. Bu müşterilere hizmet verebilmek için 1998 yılında Bis Kargo’yu kurduk.” dedi.
İthalat taşımalarında çok iyi bir performans yakaladıklarını ancak ihracatın çok olmadığını ve giden araçların boş döndüğünü Onat, hızlı bir pazar araştırması ile Teksim Gümrük Müşavirliği’nin müşterileri dışındaki müşterilere ulaştıklarını söyledi. Daha sonra da İstanbul’dan ne kadar araç gönderiliyorsa aynı şekilde ihracatları da almaya başladıklarını kaydeden Onat, Bursa’daki müşteriler havaalanında ya da limanda bir sorun yaşadıklarında onları temsil ettiklerini ve gümrük kökenli olmalarının o noktada çok iyi bir performans sergilemelerine neden olduğunu açıkladı. İşler gelişmeye başlayınca bir giyim firması ile 2000 yılında kontrat imzaladıklarını ve tüm toplam dağıtımlarını yapmaya başladıklarını ifade eden Onat, her gün üç aracın İstanbul’daki mağazalarında mal alış verişinde bulunduğunu, iki gün de İstanbul dışındaki mağazalarının işlerini yaptıklarını belirtti.
2000 yılında İstanbul merkez ofisi kurduklarında bin 500 metrekarelik ihracat deposu ayırdıklarını ve orada da başarılı olduklarını belirten Onat, bir telefon markasının toplama ve dağıtım depolaması ile uluslararası bir lojistik firmasının ihracat yüklemelerini bu depodan yaptıklarını söyledi.
Daha önce Bursa’dan gelen kargoları dağıttıklarında araçların muhtelif bölgelerden boş döndüğünü fakat o alanda da sinerji yarattıklarını ve yaklaşık 23 uluslararası nakliyeciye alt tedarikçilik yaptıklarını kaydeden Onat, “Kurulduğumuzdan bu yana krizlerden hiç etkilenmedik, şimdiye kadar aldığımız işe göre araç yatırımı yaptık. Yani işin yapısına göre yatırım yapıp araçlarımızı o doğrultuda seçtik. Bunlar da çoğunlukla hafif ticari araçlar oldu.” dedi.
4925 sayılı Karayolları Kanunu çıkınca ağır tonaja da büyük bir talep olacağını ve bu alanda da müşterilerinin taleplerini karşılamak zorunda olduklarını ifade eden Onat, u doğrultuda yatırım yapacaklarını açıkladı. Filolarında 21 tane hafif ticari araç olduğunu kaydeden Onat, üç tane de ağır tonajlı kamyonları olduğunu ve Ford Otosan ile anlaşma yaparak 4 adet 6x2 araç aldıklarını, önümüzdeki aylarda da altı tane daha teslim alacaklarını söyledi. Hafif ticari araçlar için gerçekleştirilecek yatırımları Haziran ayı için düşündüklerini ve en az altı tane daha hafif ticari aracı filolarına katacaklarını belirtti.
1998 yılından bu yana kriz yaşamamalarının sebebini iç piyasada çalışmamaları olarak açıklayan Onat, “Çünkü iç piyasada müthiş bir rekabet var. Navlunlar çok düşük ve herkes bu işi yapıyor. İthalat ve ihracatta ise işler hiçbir zaman durmuyor. Müşterilerimizin yüzde 50’si otomotiv yan sanayi, yarısı da tekstilci. Otomotiv durduğu zaman tekstilin en hızlı olduğu zamandır, tekstil durduğunda otomotiv devam eder. Lojistiğini yaptığımız firmalarla birlikte bunlar da örtüşüyor.” dedi.
Depolarında çok değişik müşteri portföyleri olduğunu ifade eden Onat, fuarcı müşterilere hizmet vermenin yanında ileri teknoloji malları depoladıklarını ve gıda sektöründe hizmet veren bir firmanın Anadolu yakası distribütörlerinin mallarını depoladıklarını söyledi.
Amerikan Gümrük Müdürlüğü tarafından aktarma yapılır diye onay verilen Avrupa standartlarına yakın çok güvenli bir depoya sahip olduklarını kaydeden Onat, yeni açılacak ofislerle ilgili bilgi de verdi.
“Bursa’da bir ofisimiz ve 200 metrekarelik de depomuz var. Çerkezköy’de de bir ofisimiz bulunuyor. Kayseri’de temsilcimiz ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İzmir ve Ankara’da da şube açmayı düşünüyoruz.” şeklinde bir açıklama yapan Onat, İzmir’de depo da olacağını, Ankara’da ise sadece şube açacaklarını belirtti.
Bis Kargo olarak L1 ve K1 belgelerine sahip olduklarını ve bu belgeler için 120 milyar lira harcadıklarını ifade eden Onat, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Araçlarımızın yetmediği ve tedarikçilerimizi kullandığımız işler için R1 belgesi aldık. Gümrüklü antrepolarımız Teksim 1 ve Teksim 2’nin dağıtımlarını da biz yapıyoruz. Kamyon bazında baktığımızda sadece depolarımızdaki yük hareketi günde 30 ile 40 kamyon arasında oluyor. Bizim araçlarımız yetişmediği için tedarikçimiz var ve onların da K belgesi var. Üst düzey ve orta düzey belgelerimiz de yakın zamanda gelecek. Şoför kuryelerimiz için de SRC belgesi için müracaat ettik. Onlar da yakın zamanda gelecek.”
4925 sayılı kanuna belge ücretleri yüzünden herkesin karşı çıktığını vurgulayan Onat, “Ama şöyle bir örnek vermek gerekirse Almanya’da taksicilik yapabilmeniz için üniversiteyi bitirmeniz gerekiyor. Belge almak için de üniversite sınavından daha zor bir sınava daha giriyorsunuz. Bu sınavı verip taksi kullanabiliyorsunuz. Bizim eğitim olarak böyle bir altyapımız olmadığı için mecburen paraya dayatıldı. Kanunun şu güzelliği oldu; artık kamyonlar devrilmeyecek, ölümler olamayacak. Çünkü eski araçlar devreden kalkacak. Önceden hiçbir denetleme yoktu. Hiç kimse K belgelilerin müşteri alamayacağının ve R’nin altında çalışacaklarının farkında değil. Bu da bir düzen getirecek.” şeklinde konuştu. Yasanın getirdiği yükümlülükler dahilinde Bursa’da belgeli olan üç firmanın bu işi yapabileceğini ve bunların dışındakilerin hiçbirinin iş yapamayacağını söyleyen Onat, üç firma dışındakilerin sadece K belgeleri olduğunun ama L belgelerinin bulunmadığının altını çizdi.
Yıl içinde Bursa ile İstanbul arasında yaklaşık 200 bin tona yakın ve yüz bin ton kadar da İstanbul içerisindeki tek nokta dağıtımları olduğunu açıklayan Onat, geçen yıl 1.4 trilyonluk bir ciro elde ettiklerini kaydetti. Bu yıl cirolarını yaklaşık yüzde 30 artırmayı hedeflediklerini ifade eden Onat, araç parkını da 40’a tamamlamayı düşündüklerini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.