• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 19 °C

Petrol Ofisi Yeni Prodizel İle Ağır Vasıtalarda Yakıt Maliyetlerini Azaltacak

Petrol Ofisi Yeni Prodizel İle Ağır Vasıtalarda Yakıt Maliyetlerini Azaltacak
PETROL Ofisi, ağır ticari taşıtlar için geliştirdiği Yeni Prodizel’i satışa sundu. Formülündeki etken maddeler sayesinde motoru ve enjektörlerde biriken tortuları temizleyerek sürekli temiz kalmalarını sağlayan Yeni Prodizel, sıradan yakıtlara göre

PETROL Ofisi, ağır ticari taşıtlar için geliştirdiği Yeni Prodizel’i satışa sundu. Formülündeki etken maddeler sayesinde motoru ve enjektörlerde biriken tortuları temizleyerek sürekli temiz kalmalarını sağlayan Yeni Prodizel, sıradan yakıtlara göre daha verimli yanmayla her depoda 100 kilometre daha fazla yol yapma imkanı sunuyor. Güç ve çekiş gücünde yüzde 10’a varan artış sağlayan Yeni Prodizel, motorda iki kat daha fazla koruma sağlayarak bakım ve servis maliyetlerini de azaltarak taşımacı firmaların maliyetlerine artı değer kazandırıyor.

Petrol Ofisi’nin yeni ağır vasıtalara özel olarak geliştirdiği yeni ürünü Prodizel ile ilgili olarak Petrol Ofisi Akaryakıt Ürün ve Fiyatlandırma Müdürü Altuğ Teközgen, ürünün avantajlarının yanı sıra Ar-Ge faaliyetlerini de anlattı.


Sayın Teközgen, 2010 yılını akaryakıt piyasası ve Petrol Ofisi olarak değerlendirir misiniz?

- Petrol Ofisi açısından 2010 yılı oldukça başarılı geçti ama çok yoğun bir dönemdi diyebiliriz. Rekabet Kurumu’nun intifalarla ilgili kararı sonrasında istasyonlardaki çalışmalarla ilgili bir yoğunluk vardı. Ayrıca yeni ürünlerimizin de pazara sunulduğu bir yıl oldu 2010.

Genel olarak akaryakıt sektöründe bir büyüme söz konusuydu. Petrol Ofisi de bu büyüme içinde yılı pazar lideri olarak yılı tamamladı. Motorin olarak bakıldığında da Türkiye’de sektörde yüzde 2.4’lük bir büyüme söz konusu. Bu şu açıdan ilginç aslında; yıllar itibariyle Türkiye’nin ekonomik büyümesi motorindeki büyüme ile hemen hemen paralel gider. Geçtiğimiz yıl Türkiye yüzde 8’ler seviyesinde büyürken motorinde bu oran 2.4’de kalmış.

Yine 1000 PPM dediğimiz yüksek kükürtlü motorinde geçtiğimiz yıl yüzde 28 pazar payı ile Petrol Ofisi sektör lideri oldu. Düşük kükürtlü 10 PPM dediğimiz motorinde de yüzde 26 pazar payı ile yılı sektör lideri olarak tamamladık. Yeni projeler, yeni ürünler ve yeni hizmetleri de devreye aldık.

 

Ağır vasıta kullanıcılarına özel Yeni Prodizel’i piyasaya sundunuz. Bu ürün ile ilgili bilgi verir misiniz?

- Yeni Prodizel kamyon, otobüs ve çekici gibi tüm ağır vasıtalar için geliştirilmiş özel bir ürün. Bu ürünümüz Petrol Ofisi’nin lider ve öncü olma misyonu için çok önemli. Çünkü şuanda Türkiye’de en yüksek motorin tüketimine sahip olan bu kesim için özel olarak geliştirilen bir ürün.

 

Ürünün geliştirilmesi aşamasında özellikle hangi noktalar üzerinde duruldu?

- 2010 yılı Ocak ayında yayınlanan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kararı ile 1000 PPM yüksek kükürt oranına sahip olan kırsal motorinin 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle Türkiye’ye ithalatı ve üretimi tamamen durduruldu. Akaryakıt şirketleri 15 fiubat tarihine kadar stokları dahilinde bu ürünlerin satışlarını gerçekleştirdiler ve 1 Nisan itibariyle de bu ürün tüm istasyonlardaki satışları da artık sonlanmış olacak. Dolayısıyla eski model araçların kullandıkları kırsal motorin de ortadan kalkmış oldu. Tüm motorinler artık sadece motorin adı altında düşük kükürtlü dediğimiz maksimum 10 PPM kükürt özelliğine sahip oldu. Böylece kalite artırıldı ve çevreye verilen zarar azaltılmış olmakla birlikte Euro 3, Euro 4 ve Euro 5 normlarının da artık Avrupa ile beraber Türkiye’de uygulanmaya başlandı. EPDK bu konuda çok güzel çalışmalar yaptı. Bundan önce de 10 PPM’in zorunlu olma tarihi 1 Ocak 2009 tarihi idi. PO olarak bu tarihten 12 ay önce düşük kükürtlü 10 PPM motorini ilk olarak Türkiye’ye getirdik ve müşterilerimiz ile buluşturduk. Sektörde de 2009 yılı Ocak ayı beklenmeden Türkiye’de artık 10 PPM kullanılmaya başlandı ve Tüpraş da hatlarını bu şekilde yeniledi. Dolayısıyla ürün geliştirmelerimiz o yönde devam etti.           

Ürün geliştirmelerinde temel olarak dikkat ettiğimiz konu müşterimizin bu ürünlerden ne beklediğidir. Çünkü bu ürünler belirli standartlar dahilinde ithal ediliyor ya da Tüpraş’dan alınıyor. Söz konusu standartlar belli ama önemli olan müşteri beklentileri ile ürünlerinizi daha faydalı hale nasıl getirirsiniz? Bizim çalışmalarımız bu yönde gidiyor. Ağır vasıtalar için geliştirilen yeni Prodizel de bu şekilde ortaya çıktı.

Müşterilerimiz ile yaptığımız görüşmelerde, kamyon garajlarında, nakliye garajlarında, taşıyıcı kooperatiflerinin, esnaf odalarının toplantılarında hep bir araya gelip sürücülerin neler beklediklerini dinledik. En çok söylenen yakıtın ekonomik olmasıydı. Ürünün ekonomik olmasından şunu anlamak gerekiyor: ‘Kullandığım yakıt ile daha fazla yol yapabilir miyim?’ Zaten bu da ürünler arasındaki kalite ve farklılaştırmayı ön plana çıkaran bir özellik. Dolayısıyla en önemli özellik aslında yakıtın ekonomik ve tasarruflu olması. İkinci kısım da ağır vasıta için önemli olan güç ve çekişe yönelik katkıların içinde olması ve ürünün sıradan yakıtlara göre güç ve çekiş artışını sunuyor olması. Aynı zamanda kırsal motorinden, düşük kükürtlü motorine geçiş döneminde eski model aracı bulunan ağır vasıta sürücülerinin motorine geçişte motorun korunup korunamayacağı ile ilgili birtakım çekinceleri vardı. Biz de tüm bunları dinleyerek Yeni Prodizel’in gelişimine bu yönlerde ağırlık verdik.


Peki Yeni Prodizel’in ağır vasıta sürücülerine sağlayacağı avantajlar neler olacak?

- Ağır vasıta kullanıcılarının beklentisi ekonomiydi ve Yeni Prodizel de standart yakıtlara göre bir depoda 100 kilometreye varan artı yol yapma imkanı tanıyor. Hem sektörde ağır vasıta özelinde geliştirilmiş bir ürün yok, hem de bu oranlarda bir tasarruf sağlayabilecek ürün yok. Yapılan testler sonucunda 100 kilometrede 4 litreye varan bir yakıt ekonomisini tespit ettik ve bunu onaylattık. Dolayısıyla da 500 litrelik bir deposu olan ağır vasıtanın 100 kilometrede 20 litre yakıt tükettiği varsayımı ile yapılan bir hesaplamada bir depoda +100 kilometreye varan daha fazla yol yapma imkanını veriyor Yeni Prodizel.

Bunun haricinde yine test edilerek onaylanan bir özellik de ticari araçlarda standart yakıtlara oranla yüzde 10’a varan güç ve çekiş artışı sağlanıyor. Üçüncü kısım da yağlama özelliği. Ekstra yağlama özelliği ile Prodizel motorun iki kat daha fazla korunmasını sağlıyor. Ürün sayesinde bakım ve servis aralıkları uzadığından maliyet açısından da daha faydalı bir ürün sunmuş oluyoruz.

Ayrıca Yeni Prodizel, eski ve yeni nesil ağır vasıtalar için özel olarak kullanımda. Euro 1 ve Euro 2 normlarına sahip eski motorlarda Yeni Prodizel kullanıldığında da tüm bu avantajlar aynen geçerli olacak. 

Yine Prodizel’in donmama özelliği var. Türkiye’deki ürünlerde standart olarak -15 dereceye kadar donmama özelliği var. Ama Prodizel’de -20 dereceye kadar donmama özelliği sunuyoruz. Yeni Prodizel’de yeni geliştirilirmiş bir teknoloji, yeni bir formülasyon paketi kullanılıyor. Katkı üreticisi firmalarından Afton ile birlikte gerçekleştirdiğimiz teknolojinin adı da Greenclean teknolojisi. Adından da anlaşılacağı gibi çevreye daha duyarlı bir ürün. Bu teknolojinin en önemli özelliği doğal faz denilen bir çift etkileşim özelliğine sahip olması.

 

Ar-Ge çalışmalarınız ile ilgili bilgi verir misiniz?

- Ar-Ge bizim için uzun yıllardır süre gelen bir çalışma periyodu. Örneğin 2007 yılında V/Max Performans’ı çıkarttık ve o zamanki teknolojilerle Türkiye’deki en iyi yakıtı ürettik ama tamam deyip oturmuyoruz hiçbir zaman. Daha ileriye yönelik daha yenilikçi daha teknolojik ürünleri nasıl geliştiririz diye bir Ar-Ge platformumuz var. Burada da dünyanın önde gelen katkı üreticisi firmalarından Afton Chemical ile bir teknolojik ortaklığımız var. Onlarla birlikte yapılan çalışmalarla bu ürünlerde kullanılan katkıları ve kombinasyonları geliştiriliyor. Bu ürünler geliştirildikten sonra testler yapılıyor ve bu testler Amerika’da, İngiltere’de ve Türkiye’de gerçekleştiriliyor. Ancak bizim için bu testlerin sahada da denenmesi ve Türkiye şartlarına özel olarak geliştirilmesi çok önemli. Dolayısıyla Türkiye şartlarına uygunluk testlerinin de Türkiye’de yapılması gerekiyor. Bu testler bağımsız test merkezleri ile gerçekleştiriliyor. Örneğin Yeni Prodizel’de yakıt ekonomisi testimiz Türkiye’deki büyük otomotiv firmalarından birinin işbirliği ile aynı zamanda da TÜBİTAK ile birlikte yapıldı ve onaylandı. Ağır vasıtalar yaklaşık olarak sahada 100 bin kilometre yol yaptılar. Bununla birlikte TÜBİTAK test merkezlerine gidilerek şasi testleri gerçekleştirildi. Bu testlerde de yüzde 4’lere varan yakıt ekonomisi değeri onaylandı. Dolayısıyla çok inanarak ve güvenerek bu ürünün arkasında durabiliyoruz.

Yüzde 10 güç ve çekiş artışı da yurtdışındaki bir bağımsız test merkezinde denendi. Petrol Ofisi’nin farkı da bu noktada ortaya çıkıyor. Avrupa’daki yakıtlarla değil Türkiye’de kullanılan yakıtları oraya göndererek Türkiye’deki standartları bizim katkılarımız ile birlikte test ettik ve yüzde 10 güç ve çekiş artışı onaylandı.

Motorlarda eğer sıradan yakıtlar kullanılıyor ise bu kullanımdan sonra zamanla enjeksiyonlarda bir takım kalıntılar meydana gelir ve bu kalıntılar ile birlikte yakıt tam verimli yanmamaya başlar. Bizim geliştirdiğimiz katkılar bu ortamın oluşmamasını ve sürekliliğin devam etmesini sağlar. Amacımız; motoru, enjeksiyon sistemini temiz tutmak ve yakıtın tam yanmasını sağlamak. Bu nedenle yaptığımız testleri sıfır araçlarla yapmıyoruz. Daha önce farklı yakıtlar kullanılmış araçların daha sonra bizim yakıtımızı kullandığındaki veriler ışığında değerlendirme yapıyoruz.

 

Yeni hizmetler sunmak ya da yeni ürün geliştirmek adına yoğun teknoloji yatırımları yapıyorsunuz. Siz bu yatırımları yaparken bir de 10 numara yağ konusu var. Bununla ilgili düşünceleriniz neler?

- EPDK bu konu ile ilgili çalışmalarını son yıllarda çok iyi bir şekilde yürütüyor. Ayrıca tüm dağıtım firmaları açısından da kalite kontrol mekanizmaları var. Bu konuda yine öncü olduğumuza inanıyorum. 2000’li yıllardan itibaren kurmuş olduğumuz sistemlerle Petrol Ofisi olarak yakıtlarımızı her noktada denetliyor ve kontrol ediyoruz. Hem istasyonlarımızı hem de terminallerimizi denetliyoruz. Yakıt rafineriden çıktıktan sonra müşterinin aracına gelene kadar en az 10-11 noktada tek tek bağımsız test merkezleri tarafından test ediliyor.

10 numara yağ yol kenarlarında bile satılmaya başlandı. Daha öncesinde de kaçak akaryakıt sıkıntısı vardı. 10 numara yağın yaygınlaşması ile vergi kaybı yaşanıyor. İllegal kısım ne kadar yayılırsa vergi kaybı o kadar çok artıyor. fioför, aracında daha ucuz olan illegal olan maddeyi kullanıyor ancak belirli bir kilometre sonrasında motorunu tamamen yenilemek durumunda kalıyor. Ortaya hem vergi kaybı, hem ülke ekonomisi için kayıp hem de araçlarla ilgili ekstra bir külfet çıkıyor. 10 numara yağ kullanan araçların motoru ekonomik ömrünü tamamlıyor ve yenilenmek durumunda kalınıyor. Tabi ki bizler için kötü çünkü bizim ürünümüz yerine tercih başka tarafa kayıyor.

Bu arada 10 numara yağ ile ilgili kontrol mekanizmaları hızlandırıldı ve vergisi ile ilgili birtakım çalışmalar yapıldı. Söz konusu yağ ekonomik diye kullanılıyor, biz de Yeni Prodizel ile ekonomik bir ürün sunmuş oluyoruz.

 

Türkiye’de akaryakıt fiyatlarının yüksekliği konusunda sizin görüşünüz nedir?

- Akaryakıtta bir ÖTV ve bir de KDV var. ÖTV’yi Maliye Bakanlığı düzenliyor. Türkiye’de tek bir rafineri var ve onun fiyatlandırmasının üstüne biz fiyat yapısı oluşturuyoruz. Rafineriden aldıktan sonra terminallere gelene kadar nakliye işimiz var. Petrol Ofisi olarak bizim bir kazancımız olmak durumunda, terminalden sonra bayilerimize ulaştırma maliyeti ve bir de bayilerimizin kendi kazancı var. Bu kapsamda bakıldığında son tüketiciye oluşan fiyatlar içinde vergi yüzde 60-65’ler civarında. Dolayısıyla akaryakıt firmalarının ve bayilerin kazancı yüzde 10’lar seviyesinde kalıyor. Vergi, fiyatlandırma aşamasında çok önemli yer tutuyor.

 

Ağır vasıtalara özel bir ürün geliştirdiniz. Uluslararası taşıma yapan firmalara yapılan satışlarla sektörün hareketliliğini gösterecek veriler var mı?

- Uluslararası taşımacılık sektörü son yıllarda oldukça gelişim gösterdi. 2010 yılı da lojistikçiler için bu gelişimin sürdüğü önemli bir yıl oldu. Biz de uluslararası taşımacılık firmaları ile ortak bir yolda ilerliyoruz. Kapıkule’de bir istasyonumuz var ve orada da Petrol Ofisi ürünleri tercih ediliyor. Yıllar itibariyle satış rakamları da artıyor. 2010 yılında Kapıkule’deki istasyonumuzda toplam 120 bin metreküplük satış gerçekleşti.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
MAİL BÜLTENİ ABONELİĞİ
Güvenlik Resmi
Mail adresinizi kaydederek en güncel haberlere kolayca ulaşabilirsiniz
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Kargo Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (+90-212) 217 49 59 (Pbx) Faks : (+90-212) 211 62 77