• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 19 °C

Türk Proje Taşımacıları Global Arenada Yarışıyor

Türk Proje Taşımacıları Global Arenada Yarışıyor
PROJE taşımacılığı, özel şartlar ve ekipmanlar gerektiren bir taşımacılık türü olması sebebiyle birçok değişkeni içeren bir taşımacılık türü.

PROJE taşımacılığı, özel şartlar ve ekipmanlar gerektiren bir taşımacılık türü olması sebebiyle birçok değişkeni içeren bir taşımacılık türü. Bu değişkenleri etkin şekilde yönetmek için tüm süreçleri detaylı bir şekilde planlamak ve gerekli taşıma kombinasyonlarını ortaya çıkarmak büyük önem taşıyor. Bu hesaplamalar sırasında, risklerin ve yasal zorunlulukların da dikkate alınması gerekiyor. Proje taşımacılığına konu olan mal bedelleri ve taşıma risklerinin yüksek olması sebebiyle, bu işte ihtisaslaşmış, süreci doğru yönetebilen, operasyonları doğru şekilde organize edip sonlandırabilen, finansal yapısı güçlü firmalara ihtiyaç duyulmakta. Bu özel şartların sağlanmasının zorluğu nedeniyle, Türkiye ölçeğine bakıldığında, proje taşımacılığını hizmet portföyüne almış firma sayısı, toplam lojistik firmaları sayısı içerisinde oldukça düşük. Proje taşımacılığının Türkiye'de gelişmesi ve dünyada rekabet edebilir duruma gelebilmesi için kara yollarının yanı sıra demiryolu istasyonlarının ve limanların bu konuda imkan, kapasite ve kabiliyetlerinin gelişimi büyük önem taşıyor.

Uzun vadeli planlamalar yapılamıyor

Proje taşımacılığını da etkileyecek şekilde lojistik sektörünün önünün açılması, hizmet hızı ve verimliliğinin sağlanması için ülke lojistik altyapısının en hızlı şekilde planlanması, yapılması, gerekli ana yatırımların hayata geçirilmesi ve devlet tarafından yapılmayacak yatırımların tanımlanarak, bunların özel sektör firmalarınca yapılması için kanuni altyapılarının tamamlanmasının büyük önem taşıdığını belirten Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç, “Sektör olarak, ilerleyen yıllarda nasıl bir lojistik altyapısına sahip olunacağı, demiryolları ağlarının ne zaman hangi illere gireceğinin ve ülke çapında yayılımının gerçekleşeceğinin, ana limanların hangileri olacağı ve liman-demiryolu-karayolu bağlantılarının nasıl sağlanacağını gösteren bir master planı bilmemek en önemli bilgi eksikliğidir. Bu karanlıkların içinde lojistik sektörü 10-20 yıllık planlar yapamamaktadır. Bu nedenle şirketlerin ellerindeki olanakları bir master plan çevresinde değerlendirmesinin ülkemizin lojistik rekabetçiliğine ve dolayısıyla proje taşımacılığı konusunda Türkiye’nin dünyadaki yerine yapacağı olumlu katkılar ne yazık ki yaşanamamaktadır” dedi.

Türkiye’nin gerçek anlamda proje lojistiğine özellikle Sovyet Rusya’nın dağılması sonrasında başladığını ve bu sürecin otomotiv sektörünün Türkiye’de seri üretim bantlarını artırması ile şekillendiğini belirten PAN Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Gülriz Kantek ise, son 20 sene içinde Türk inşaat sektörünün Orta Doğu, CIS, Kuzey Afrika ve Balkanlar’daki yatırımlarının da Türkiye’deki proje lojistiğine hız ve şekil verdiğini ifade etti.

3-5 yıl öncesine kadar Türkiye`deki proje taşımacılığının yabancı taşıma firmalarının tekelinde tekelinde sürdürüldüğünü hatırlatan Ran Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ramiz Benli, “Sektörde bu firmalara bağımlılık söz konusuydu. Ulusal birçok lojistik firmasının bu konuda özverili çalışmaları ile günümüzde her konuda proje taşımacılığı hizmeti verebilen bir konumdayız. Standart dışı tüm taşıma modellerini proje taşımacılığı şemsiyesi altında topladığınızda, sektörümüz bu konuda çok önemli merhaleler kat etmiştir” dedi.


Gerekli araç ve ekipman tedariği

Tüm lojistik faaliyetlerinde olduğu gibi, proje taşımacılığında da konu proje yükünün özelliklerine uygun elleçlemenin yapılması ve çıkış noktasından varış noktasına kadar olan süreçte en efektif ve hızlı taşıma türlerinin birbirileriyle kombine edilmesi gerektiğine değinen Kaan Gürgenç, şöyle devam etti: “Bu amaçla kullanılan nakliye türlerinin ve rotaların seçimi, nakliyeyi sağlayacak araçların yüke özgü olarak seçilmesi, yüke uygun elleçleme metodunun ve ekipmanlarının seçimi, bu operasyonu gerçekleştirecek know-how’ın ve yetkin insan gücünün varlığı büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle kara, deniz veya demiryolu nakliye süreçlerinde tecrübeli kişiler tarafından, müşteriden alınan özel şartlar uyarınca yapılan organizasyonla başlayan bu zinciri destekleyecek araç ve ekipman parkının varlığı veya tedarik edilebilmesi önemlidir. Bu nedenle lojistik firmalarının taşıma tiplerine uygun olarak ekipmanlara yatırım yapması ve/veya doğru partner seçimiyle hızlı ve uygun maliyette ekipman temini gerekmektedir. Bunun yanı sıra, genellikle ilk aşamada akla gelmeyen ancak lojistik sektörü için artık hijyen faktörü haline gelmiş olan yönetim bilgi sistemleri uygulamalarına ve çalışanların bu taşıma türüne ilişkin know-how’ı özümsemeleri amacıyla gerek IT sistemlerine gerekse insan kaynağına ayrıca bir yatırım söz konusudur. Bu eğitime ve birikime sahip lojistik firmaları, müşterilerinin taleplerini en doğru şekilde gerçekleştirme imkan ve kabiliyetine sahip olmaktadırlar. Ayrıca yüksek maliyetli olmaları sebebiyle proje yüklerinin nakliye emtia ve sorumluluk sigortalarının kapsamlı bir şekilde yapılması ve gerekiyorsa gümrükleme işlemlerinde lojistik firmalarının aracılıkları söz konusu olabilmektedir. Bir diğer husus olarak proje taşımacılığı sırasında doğan risklerin ve özellikle yurtdışı gönderimlerinde diğer ülke mevzuatlarının bilinmesi ve uygun olarak hareket edilmesinin önemini tekrar vurgulamak gerekir. Bu nedenle lojistik firmalarının kendi personellerinin yanı sıra profesyonel gözetmen firmalarından da destek alması, operasyonun belgelenerek sigorta sürecine destek sağlaması önemlidir.”

Gülriz Kantek, Uluslararası proje lojistiği perspektifinden bakıldığında bir lojistik şirketinin başarılı bir proje taşımacılığı hizmeti verebilmesi için öncelikle sağlıklı know how alışverişi yapabileceği ve geniş bir coğrafyada hizmet sunabilecek bir acentelik ağına ihtiyacı olduğunu belirtti.

Proje taşımacılığında araç ve araç teknolojilerine yapılacak yatırımın öncelikli olduğunu söyleyen Ramiz Benli, “Proje taşımalarınızın çeşit ve tiplerine uygun, ağır ve gabari yük taşıyabilen lowbed yatırımları ile başlayan bu çalışmalar, araçların son teknoloji uydu takip sistemleri ve diğer teknik ekipman ile donatılması ile devam etmektedir. Proje taşımalarına uygun bilgisayar yazılım program ve modülleri yatırımı ile projenin yakin takip edilmesi ve sürekli kontrol altında tutulması sağlanmalıdır. Tüm bu yatırımları yönlendirecek ve profesyonelce projeleri yönetecek uzman ekiplerin oluşturulması ile de proje taşımacılığı hizmeti vermeniz mümkün olacaktır” dedi.

Proje taşımacılığı pazarı yüzde 10 büyüyecek

Kaan Gürgenç, Türkiye’deki proje taşımacılığı pazarıyla ilgili olarak, 2008 yılında Borusan Lojistik tarafından da desteklenerek bağımsız bir araştırma olan Quattro firmasında yapılan pazar araştırmasına göre, lojistik operasyonlarında dış kaynak kullanımını sağlayan firmalar içerisinde FMCG sektöründe 2 yıl içerisinde yüzde 11’lik bir proje yükü taşıması talebi olacağı, inşaat sektöründeki proje taşımacılığı hacminin toplam hacim içerisinde yüzde 9 oranında olduğu, kimya sektörü için bu oranın yüzde 10, makine sektörü için yüzde 8, tekstil-konfeksiyon sektöründe yüzde 9 olduğunu söyledi.

Türkiye’nin coğrafi, politik ve üretim yapısı itibariyle oldukça büyük bir proje taşımacılık potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Gülriz Kantek, proje taşımacılığının halen ciddi bir bölümünün geleneksel yollarla ve uzmanlaşmamış kadrolar tarafından yapıldığını kaydetti.

Proje taşımacılığı konusunda çok çeşitli sektörlerin birbirinden farklı projeleri mevcut olduğundan pazarın büyüklüğü hakkında net bir rakam vermenin mümkün olmadığını belirten Ramiz Benli, projenin kapsamında yer alan hizmetlerin çeşitliliği arttıkça, pazarın büyüklüğünün de o denli artacağını söyledi.

Çok modlu sistem

Proje taşımacılığında, lojistik firmalarının müşterilerine alternatif taşıma modları sunma olanaklarının daha geniş olduğunu belirten Kaan Gürgenç, “Müşteriye maliyet ve hız avantajı sağlamasını da önemseyerek, çıkış ve varış noktalarına göre uygun taşıma modlarının kombinasyonu sağlanmaktadır. Üretim alanından aldığınız bir proje yükünün deniz yoluyla gönderimi düşünüldüğünde, üretim alanı – liman ara nakliyesinin ardından liman elleçleme operasyonu ile gemiye transferi ve ardından varış limanından yeni bir elleçleme ile yeniden kara veya demiryolu nakliyesine döndürülmesi söz konusu olabilmektedir. Tüm bu taşıma tipleri, seçilen rota üzerindeki nakliye türleri opsiyonları ve o rota üzerinde proje yükünün herhangi bir hasar görmeden gönderimini sağlayacak şartların varlığının kontrolü ile seçilebilmektedir” dedi.

PAN Lojistik olarak ağırlıklı multimodal taşımalar gerçekleştirdiklerini kayededn Gülriz Kantek, deniz taşımacılığı ve buna paralel demiryolu taşımacılığının verdikleri başlıca hizmetler arasında yer aldığını ifade etti.

Halen 3 farklı ülkede sürdürmekte oldukları ABD elçilik projelerinde Newyork çıkışlı denizyolu taşımacılığının takibinde karayolu ve zaman zaman da demiryolu taşıma modları ile hizmet vermeye devam ettiklerini belirten Ramiz Benli, “Aynı projeler kapsamında havayolu taşıma modu da malzemelerin aciliyetine bağlı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca ağır yüklerden özellikle Trafo ve aksamlarını kapsayan proje taşımalarında, denizyolu ile charter gemilerde part kargo taşıma modunu da kullanmaktayız. Tüm bu taşıma modlarının birbiri ile entegrasyonunda SOFT yazılımın hizmetimize sunduğu proje taşımacılığı modülü ile profesyonel anlamda hizmet vermekteyiz” dedi.

Uluslararası yapılar ve bağlantılar

Proje taşımacılığında Gemlik’te bulunan Borusan Limanı’nın önemli bir çıkış noktası oluşturduğuna dikkat çeken Kaan Gürgenç, şunları söyledi: “Bursa, Gemlik ve hinterlandındaki üretim tesisleri için önemli bir konuma sahip olan Borusan Limanı üzerinden pek çok proje yükünün elleçlenmesi, depolanması, yükleme ve boşaltımı yapılmaktadır. Türkiye sınırları içerisinde en büyük tek parça proje yükünün yükleme operasyonu, 2008 yılında Borusan Limanı’nda gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra Türkiye sınırları içerisinde, müşterilerimizden gelen talepler doğrultusunda kara nakliye ve kombine taşımacılık operasyonları da gerçekleştirilmektedir. Yurtdışında da oldukça geniş bir kapsama Borusan Logistics International adı altında hizmet vermekteyiz. 2006 yılı sonlarında İran’da Borusan Logistics International Pars JSCO, Birleşik Arap Emirlikleri’nde Borusan Logistics International Gulf FZE, Cezayir’de Borusan Logistics International Algeria SPA’yı kurulmuştur. 2007 yılı içinde Borusan Logistics International şirketlerine Hollanda’da kurduğumuz Borusan Logistics International Netherlands ve Borusan Logistics International USA’i de eklenmiştir. Tüm bu ülkelerdeki mevcudiyetle Türkiye’de de verilen Navlun ve Taşımacılık Yönetimi, Proje Kargo Yönetimi, Depo & Dağıtım yönetimi ve Tedarik Zinciri Yönetimi hizmetlerinin bu ülkelerin iç pazarlarında da gerçekleştirilerek, Borusan Lojistik’in bölgesel etkinliğinin arttırılması hedeflenmekte ve hedef sektörler olarak belirlenen, özel hizmetler geliştirdiği ve uzmanlaştığı demir-çelik, otomotiv ve otomotiv yedek parça, hızlı tüketim, beyaz ve kahverengi eşya sektörlerinde yapılanmasını gerçekleştirdiği ülkelerde örnek çalışmalarla ve hızlı yapılanmasına devam etmektedir” dedi.

Temel olarak yurtdışı projelerinde hizmet sunduklarını belirten Gülriz Kantek, çalıştıkları bölgelerin CIS, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Bulgaristan ve Romanya olduğunu söyledi.

Özellikle trafo projelerinde Almanya ve İtalya çıkışlı taşımalar yaptıklarını kaydeden Ramiz Benli, şu açıklamalarda bulundu: “Operasyonumuz yurt dışında başlayıp, İstanbul gümrük işlemlerini takiben yurt içi ağır taşıma olarak devam etmektedir. ABD kaynaklı projelerimizde ise denizyolu ile Romanya ve Türkiye’de Mersin Limanı üzerinden Irak ve Gürcistan`a karayolu ile devam etmekteyiz. Yurt dışında yaygın partner ağımız ile tüm bu projeleri dünya genelinde sistemli bir şekilde sürdürmekteyiz.”


Yerel ve global
bilgi birikimi

Türkiye’de proje taşımacılığı yapan firmaların ağırlıklı olarak çalışmakta oldukları sektörlerde bu tarz taşımacılık faaliyetleri yaparak sürekli olarak bilgi birikimlerini artırdıklarını ifade eden Kaan Gürgenç, “Ancak globalleşen dünya şartlarında, özellikle büyük ölçekli firmaların çalışanlarının, yaptıkları benchmark ziyaretleriyle dünyanın önde gelen limanlarında proje yükü yükleme ve tahliye operasyonlarını izlemeleri ve kullanılan ekipman ve teknik konusunda bilgi sahibi olarak ülkeye dönmeleri mümkün olabilmektedir.

Yine Türkiye’de kurulmuş olan yabancı menşeili firmaların yüklerinin taşınması sırasında karşılaşılan özel şartlar ve istekler, bunların nasıl karşılanabileceğine dair bir know-how’ın da oluşmasını sağlamaktadır.

Bunun yanı sıra, değişen ve artan proje yükü talebine bağlı olarak, talebi karşılayacak ekipmanların ülkeye getiriliyor ve kullanıyor olması yine bu operasyonlara yönelik bilgi birikimini artırıcı bir etki yapmaktadır.

Ancak bilgi her ne şekilde sağlanıyor olunursa olsun, tek seferlik değil kalıcı olması, dolayısıyla firmaya değer katması ancak bilgi yönetimine yatırım yapan, bu bilince sahip kurumsal firmaların olmasıyla mümkündür” dedi.

Proje taşımacılığını bölgesel deneyim ve global bilgi birikimi ile gerçekleştirdiklerini söyleyen Gülriz Kantek, “Bu aşamada her ikisi de birbirini tamamlar ve destekler. Bu bizim tarafımızda da, karşı tarafta da aynı şekilde cereyan eder” dedi.

Yurt dışında partner ve alt taşıyıcıları tarafından profesyonel anlamda sürdürülen proje taşıma modellerini de incelediklerini söyleyen Ramiz Benli, proje taşımacılığında esas olanın firmanın kendi proje yönetim sistemini kurgulaması olduğunu vurgulayarak, ellerindeki mevcut teknik imkanlar çerçevesinde hizmet üretmenin en doğru çözüm olduğu inancıyla hareket ettiklerini kaydetti.

Türk firmaları büyük proje taşımalarına imza atıyor

Proje yükü elleçlemesi olarak, Türkiye limanlarında gerçekleşmiş en ağır tek parça proje yükünün (550 ton/parça) Borusan Limanı’nda elleçlendiğini önemle vurgulayan Kaan Gürgenç, şöyle devam etti: “Bunun dışında 2008 yılında nakliye operasyonlarımıza örnek olarak müşterimizin İzmir tesislerinin üretim hattı ve makinalarının demonte edilerek Ankara’ya taşınma süreci 144 TIR, 26 özel low-bed araçla başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Diğer bir müşterimizin Sırbistan’daki alıcısı için ürettiği demonte haldeki yüzer iskelelerin sevkiyatı sağlanmış, yapılan araç seçimiyle taşımalar 9 araçla gerçekleştirilerek verimlilik yaratılmıştır. Yine başka bir müşterimizin Belçika’dan İzmir’e iki adet hacimli traktörün gabari dışı taşıma işinin yanı sıra Avusturya’da yerleşik bir firmanın İzmir Ödemiş’te üretimleri yapılan ve tamamı mega araçlarla taşınan 50 araçlık taş kırma makinelerinin sevkiyatı gerçekleştirilmiştir. Tabii bu örnekleri artırmak mümkün. Borusan Logistics International tarafından gerçekleştirilen yurtdışı operasyonları çerçevesinde, İran’da üretilen 3 bin 200 adet aracın 320 vagon ile Türkiye’ye getirilerek Köseköy’deki Araç Lojistik Merkezi’nde gerçekleştirilen PDI (Pre-Delivery Inspection) işleminin ardından sevk edilmesi sağlanmıştır.  Yine yurtdışı operasyonları çerçevesinde, Türkiye’den 42 bin 417 ton borunun Macaristan’a sevk edilmesi ve 83.968,49 ton borunun Amerika Birleşik Devletleri’ne nakliyesi sağlanmıştır.”

CIS ülkelerine düzenli olarak inşaat malzemelerini deniz ve karayolu bağlantısı ile taşıdıklarına değinen Gülriz Kantek, “Ayrıca Bulgaristan-İstanbul hattında düzenli sodyum bikarbonat taşıması gerçekleştirmekteyiz. Kuzey Afrika ülkelerine karşılıklı olarak RO-RO seferleri düzenleyerek, denizyolu ve ilgili ülkelerde kapı teslimatı hizmet sunmaktayız. Kazak Telecom’a ait projelerin taşımalarını gerçekleştirdik” dedi.

Ramiz Benli ise Ran Lojistik’in yaptığı bazı proje taşımalarıyla ilgili şu örnekleri verdi: “Enerji sektöründeki öncü Türk firmaları için muhtelif tonajlarda trafo ve aksamları ile buhar türbini proje taşımaları, ABD çıkışlı alüminyum üretim bandı ve tankları proje taşımalar, ABD çıkışlı muhtelif inşaat malzemelerini içeren denizyolu + karayolu ile ABD elçiliklerine yapılan proje taşımalarını örnek olarak verebiliriz.”

Yatırımlara devam

Borusan Lojistik olarak, 2008 yılının başlarında üç aşamadan oluşan ve toplamda 165 milyon USD’i bulacak Gemlik’te liman genişletme yatırımı başlatıldığını ifad eden Kaan Gürgenç, bu yatırım sonucunda konteyner elleçleme, depolama ve araç kapasitesinin genişletileceğini söyledi.

Yılının ikinci yarısında tamamlanacak olan 100 milyon dolarlık birinci faz yatırımla Gemlik’te 6,5 milyon ton genel kargo, 400 bin TEU konteyner ve 250 bin araç elleçleme kapasitesine ulaşılmış olacağını önemle vurgulayan Gürgenç, sözlerini şöyle tamamladı: “2009 yılından itibaren konteyner ve genel kargo hizmetleri uzmanlaşmış ayrı birer terminalde sunulacaktır. Bin 400 metre yanaşma yeri ve 280 bin metrekare terminal sahasına sahip olunacaktır. 2011 yılında tamamlanacak toplam 65 milyon dolar tutarındaki ikinci ve üçüncü faz yatırımlarla Borusan Limanı’nda 650 bin TEU’u aşan bir kapasiteye ulaşılacaktır. Yıllar süren bir planlama çalışmasının ürünü olan yeni terminal yatırımımızın hizmet kalitesi ve hız anlamında Türkiye’de benchmark olacağı düşünülmektedir. Bu yatırım kapsamında artan imkan ve kabiliyetlerle, proje yüklerinin elleçleme, yükleme ve tahliye işlemleriyle ilgili olarak gelen taleplerin daha üstün bir hizmet kalitesiyle sunulması sağlanacaktır. Bunun yanı sıra, Cezayir’de kurulmuş olan Borusan Logistics International Algeria SPA firmasının faaliyetleri kapsamında, 4’ü standart, 16’ı proje kargo ve özel taşımacılığa uygun 20 adet araç yatırımı yapılmış olup, ilk 4 araç Aralık ayı sonunda teslim alınmıştır. Ocak 2009’dan itibaren teslim alınan bu 4 araç FMCG sektörüne yönelik olarak hizmet vermeye başlamıştır.”

2007 yılında 4 milyon USD ve 2008 yılında 8,2 milyon USD ciro gerçekleştirdiklerini belirten Gülriz Kantek, “2009 yılı zor bir yıl olacak ve şu andaki mevcut durumu korumak yolunda çabalarımız devam edecek. Ancak petrol fiyatlarının düşmesi ve, navlunların ucuzlaması nedeniyle de cirolarda gerileme gözlenebilir” dedi.

Ağır ve gabari taşımalar için  5 aksı ve 77 ton kapasiteli lowbed arac yatırımı yaptıklarını söyleyen Ramiz Benli, sözlerini şöyle noktaladı: “Volvo çekici ve Tirsan treylerden oluşan araçlarımız ile hizmet vermekteyiz. Ayrıca rulo sac ve celik ürünlerinin taşımalarında kullanılmak üzere oluklu tabanı olan treylerlerimiz bulunmaktadır. 2007 ve 2008 yıllarında proje taşımalarımızın toplam cirosu, yaklaşık 2 milyon Avro’dur. 2009 yılında hedefimiz, 4 milyon Avro ciroya ulaşmak.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
MAİL BÜLTENİ ABONELİĞİ
Güvenlik Resmi
Mail adresinizi kaydederek en güncel haberlere kolayca ulaşabilirsiniz
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Kargo Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (+90-212) 217 49 59 (Pbx) Faks : (+90-212) 211 62 77